IPB

Hoþgeldiniz ( Giriþ | Kayýt Ol )

> Fikralar - Masallar - Hikayeler

Bölüm Kurallarý

Küçükken büyüklerinizden dinlediðiniz fýkra,masal ve hikayeleri bu bölümde paylaþabilirsiniz

Güzel Paylaþýmlar




 
Reply to this topicStart new topic
40 Çeşme Hikayesi
sahaf
mesaj 07.10.2007, 17:22:36
Ýleti #1



Grup Simge

Grup: Forum Demirbaþý
Ýleti: 6,131
Thanks: 28759 *
Katýlým: 30.05.2007
Nereden: Zeytinburnu / Vargeller
Üye No: 68
Ruh Halim:




Bu hikaye beni düsünmeye sevk etti dostlar.

 

Istanbul devamli bir su problemi içerisindedir. Bu problemin çaresi asirlar önce Kanuni zamaninda, Mimar Sinan'in günlerinde konusulmus ve en büyük çare Sinan'la bulunmustur. Istanbul'un o günkü nüfusu çogalinca Kanuni Sultan Süleyman, Sinan'i çagirir, der ki:
"Mimarbasi, halkimiz su ihtiyaci içinde. Bir at yükü suya çok miktar akçe ödüyorlar. Acaba halkimizin bu su ihtiyacini karsilamak için birseyler düsünmez misiniz?"



Mimarbasi der ki:

"Sultanim siz müsaade buyurun, ben Istanbul'un çevresini bir dolasayim, disarida mevcut sulan Istanbul'a getirmenin mümkün olup olmadigini bir inceleyeyim ve ondan sonra size bir cevap veririm."

Ve Sinan Aga atina biner, yanina yardimcilarini da alir, Çekmece'den baslayarak kiyilan dolasir, Besiktas'a kadar istanbul'un kiyilarinda, dereleri, akan sulan tespit eder. Bu sularin önü örüldügü, baraj yapildigi takdirde nereye kadar yükselir, nereden nereye kemer yapilarak Istanbul'a getirilebilir, bunun günlerce hesabini yapar ve Kanuni'nin huzuruna çikar. Sultan sorar:

"Mimarbasi, Istanbul'a su getirmek mümkün müdür?" Mimarbasinin cevabi:

"Beli sultanim, mümkündür. Ancak çok agir bir sarti var."

"Nedir o mimarbasi?"

"Sultanim, altin dolu keseleri uç uca dizmek sartiyla ancak Istanbul'a su gelebilir."

Kanuni'nin cevabi su olur:

"Mimarbasi sen Istanbul'a su getirmenin mümkün olup olmadigini söyle. Eger mümkünse ben keseleri uç uca degil, yan yana dizmeye raziyim."

Bunun üzerine Mimar Sinan kollari sivar ve Istanbul'un disindaki sulan Kagithane civarinda belli yerlerde toplar, oradan da dere içlerine büyük geçitler yaparak Istanbul'a getirir ve sehrin belli meydanlarinda umumi çesmeler yaparak suyu akitir. Bu çesmelerin tamami da kirki bulur. Ve Kirk Çesme sulari akmaya baslar.

O güne gelinceye kadar, musluk gibi bir adet olmadigi için sular bosa akip gitmektedir. O gün çok pahaliya mal olan suyu artik bostanlara, yollara akitmak istemiyorlar ve ilk defa Istanbul'da lüle dedikleri muslugu çesmelere koyuyorlar.

Su böylesine pahaliya geldigi ve kiymet kazanmaya basladigi için Kanuni bir ferman çikanr, der ki: "Istanbul meydanlarindaki umumi çesmeler halkin malidir. Hiç kimse bu çesmelerden gizlice yeraltindan evine su alamayacaktir."

Bu umumi kaidenin bir istisnasini da koyar Kanuni. O da özel olarak Sinan'a iletilir. Denir ki: "Sen Istanbul'a böylesine güzel bir çalisma sonunda kirk çesme sularini getirdin. Sen evine özel olarak bir lüle su alabilirsin."

Ve Süleymaniye civarindaki meydan çesmesinden Sinan'in evine özel olarak yol yapilir ve su akitilir. Böylece Mimar Sinan evinde özel suyu olan tek kisi olur.

Mimar Sinan Sehzadebasi Camiini, Süleymaniye Camiini ve Edirne'deki Selimiye Camiini yaptiktan -sonra yaslanir. Devir hep öyle geçmemistir. Itibarinin yüksekte oldugu devirde, kendisinin kiymetini takdir edenler bir bir bu dünyadan göçmüslerdir. Kanuni vefat etmistir, yerine baska padisahlar geçmistir. Ve Sinan 99 yasina gelmistir. Çevresindeki dostlari göçtügü için de kendisi istanbul'da adeta yapayalniz kalmistir. Ve yeni bir nesil yetismistir.

Bir gün Sinan'in kapisina birisi gelip dayanir. Kapiyi çalar. Sinan bastonuna dayanarak kapiyi açar, "Buyurun" der.

Gelen meçhul ihsan, "Ben Topkapi Sarayi postacisiyim. Sizi divana çagiriyorlar. Herhalde bir sorusturmaya tabi tutulacaksiniz" der.

Sinan Aga, bu ihtiyar halinde, dostlarinin tümünün göçüp gittigi, kendisini eserleri insaat halindeyken görenlerin kalmadigi bu ihtiyar dünyada, "Acaba Topkapi Sarayina niye çagiriliyorum?" diye bastonuna dayana dayana gider.

Saraya girer, orada bir sorusturma heyeti kurulmustur: Kadilar, ulemalar, müftüler, o günün vükelasi. Sinan'a söyle derler: "Sinan Aga, hakkinda sikayet var. Eve su almak yasak oldugu, hiç kimse evine özel olarak su almasin' diye padisah fermani oldugu halde, sizin evinizde özel su varmis."

"Evet," der, "Cihan Padisahi bana öyle özel olarak müsaade etmisti. Istanbul'a yaptigim, su hizmetinden dolayi sadece benim sahsima su müsaade etmisti de almistim."

"O zaman su müsaadenizi, fermam görelim de ses çikarmayalim. Kimseye verilmemesine ragmen, sizinki devam etsin."

Sinan'in cevabi su: "Ben o zaman Cihan Padisahindan ferman istemekten hicap etmistim. Fermanim falan yok, ama su benim evimde akiyor."

Divan müskül durumda kalir, konusmalar olur: "Sinan büyük hizmetler etmistir, evinde suyu aksin." Oradan baskalari cevap verir: "Bu Âl-i Osman'a hizmet eden sadece Sinan mi? Sinan gibi daha nice hizmet edenler vardir. Ya onlarin da evine özel su verilsin, ya da Sinan'a da bu ayricalik taninmasin."

Divanda uzun münakasalar olur, son olarak verilen karar sudur: "Sinan gibi diger hizmet edenlerin de evine su baglanamayacagina göre, Sinan'a verilen su kesilmeli, fakat simdiye kadar kullandigi su fermansiz kullandigi için bir cezaya mucip olmamalidir."

Ve bu karardan sonra Sinan evine gelir. Üzgün, bezgin, fakat fazla müteessir degil. Çünkü Sinan hizmetini Allah için yapmistir. Kendisine bir ayricalik taninsin, özel bir mükafat verilsin diye degil.

Ve Sinan 100 yasina girerken hastalanir yataga düser. Vefat sirasinda bir bezi suya batirip da dudagina çalmak isterlerken bakarlar ki, evindeki musluktan su akmiyor. Istanbul'a su getiren Sinan, susuz evde vefat eder. Vefat sirasinda bu olayi basinda konusanlara verdigi cevap enteresandir:

"Biz hizmetimizi dünyada bir bardak suya satacak kadar menfaat düskünü degiliz. Biz hizmetimizi Allah için yaptik ve mükafatini da ahirette bekliyoruz. Dünyada evimize su verilmedigi için müteessir degiliz."

Bu olayin bizlere verdigi mesajlar vardir. Dünyaya, sana, söhrete, dosta, ahbaba, arka olmalara fazla güvenmemeli. Dünya öyle güvenilecek, insanlar öyle bel baglanacak kadar vefali degillerdir. Sartlar degisir, bugün sirtimiz çok saglam yerde olur, çok itibarli insanlarla yakinligimiz olur. Ama yarin bir de bakariz ki, onlarin hepsi göçüp gitmis, biz de dayanacak kimse bulamamisiz.

Derler ya: "Duvara dayanma yikilir, insana güvenme ölür." Öyleyse fani seylere dayanmamali, fani seyleri gaye edinmemelidir. Allah'a dayanmali, Allah'a güvenmeli ve yaptigimiz hizmetleri de Allah rizasi için yapmaliyiz. Insan bu tecelli karsisinda hayiflanmaktan kurtulamiyor:

 

"Hey gidi dünya hey. Istanbul'u suya kavusturan Sinan susuz evde vefat ediyor."

 


 

,


--------------------
Titresin bir mum alevinde o eski günler, bir gümüþ çerçeveden seyret yine maziyi, bir nezaketli ince söz duyar da belki, o sararmýþ resmin hayat bulur yeniden.
Go to the top of the pagePM
 
+Quote Post
Bu iletiye te?ekk?r edenler:
alibaba
mesaj 15.12.2008, 06:43:58
Ýleti #2



Grup Simge

Grup: Moderatör
Ýleti: 2,626
Thanks: 10687 *
Katýlým: 20.08.2007
Nereden: Izmir
Üye No: 438
Ruh Halim:



kulaklarý çýnlasýn, sahaf'la bu kýrk çeþme öyküsü ile ilgili olarak yazýþmýþtýk. Geçenlerde Mimar Sinan'ýn kendi yazdýrdýðý hatýralarýný, Hayat Tarih Mecmuasýnda okudum. Gerçekten Bu kýrk çeþme öyküsü var ancak bazý detaylar farklý. Ýlk olarak Mimar sinan evine su hattý baðladýðý ile ilgili bir þey yazmamýþ. yine ilginç olan bir konu çeþmelerden bu sular akmaya baþlayýnca, Koca sinan'ý çekemeyen insanlar bu suyun tadý, kokusu bozuk. sanki akar su gibi deðil de kuyu suyu gibi demiþler.

nankörlüðün böylesi zor bulunur herhalde.

Ýþin can alýcý tarafý, hikayenin sonunda anlatýlan Sinan'ýn yargýlanmasý ile ilgili konu, hatýralarda yok. bunu araþtýrýyorum. bir bilgi elde edebilirsem buraya yazacaðým.

Koca Sinan'ýn vefatý ile ilgili fazla bir detay da bulamadým.


--------------------
her mesajým imzamdýr
Go to the top of the pagePM
 
+Quote Post
Bu iletiye te?ekk?r edenler:
Fosforlu
mesaj 09.07.2009, 15:00:06
Ýleti #3



Grup Simge

Grup: Pre Elit Yazar
Ýleti: 437
Thanks: 2573 *
Katýlým: 25.05.2009
Nereden: yeþilçam
Üye No: 5,042



QUOTE(kurukafa @ 15.12.2008, 07:43:58)   Misafirlere Kapalý Link. Linkleri Görebilmek Ýçin Üye Olunuz.  
kulaklarý çýnlasýn, sahaf'la bu kýrk çeþme öyküsü ile ilgili olarak yazýþmýþtýk. Geçenlerde Mimar Sinan'ýn kendi yazdýrdýðý hatýralarýný, Hayat Tarih Mecmuasýnda okudum. Gerçekten Bu kýrk çeþme öyküsü var ancak bazý detaylar farklý. Ýlk olarak Mimar sinan evine su hattý baðladýðý ile ilgili bir þey yazmamýþ. yine ilginç olan bir konu çeþmelerden bu sular akmaya baþlayýnca, Koca sinan'ý çekemeyen insanlar bu suyun tadý, kokusu bozuk. sanki akar su gibi deðil de kuyu suyu gibi demiþler.

nankörlüðün böylesi zor bulunur herhalde.

Ýþin can alýcý tarafý, hikayenin sonunda anlatýlan Sinan'ýn yargýlanmasý ile ilgili konu, hatýralarda yok. bunu araþtýrýyorum. bir bilgi elde edebilirsem buraya yazacaðým.

Koca Sinan'ýn vefatý ile ilgili fazla bir detay da bulamadým.



Bir ara mail gruplarýnda dolaþýyordu bu olay.Hikaye demiyorum çünkü gerçek payý varmýþ..Sinan'ýn yargýlanmasý ile ilgili kaynak bulunamamasýnýn sebebi ortada bir ferman bulunamamasýndan kaynaklanýyordu.ama böyle bir durum söz konusu imiþ.ayný zamanda karaman belediye baþkaný olan Mimar Dr. Kamil Uðurlu'nun ‘‘Mimar Sinan'ýn Su yapýlarý'' baþlýklý çalýþmasýnda yer alýyor.

BÜTÜN zamanlarýn en büyük mimarlarýndan biri olan ve 16. yüzyýlda Ýstanbul'u susuzluktan kurtaran Mimar Sinan'ýn, evine kaçak su hattý çekmekten yargýlandýðý ortaya çýktý.ÝSKÝ'nin 5-8 Mayýs'ta düzenlediði ‘‘Osmanlý Su Medeniyeti'' konulu uluslarasý sempozyuma bir bildiriyle katýlan Dr. Uðurlu, olayý Sultan Murat'ýn 1569'da verdiði bir fermana dayandýrdý.

Dr. Uðurlu'nun iddiasýna kaynaklýk eden ferman, Ahmet Refik Bey'in (Altýnay) 1917'de yayýmladýðý ‘‘Onuncu Asr-ý Hicri'de Ýstanbul'' isimli eserinin 40. sayfasýnda yer alýyor. Olay daha önceleri, Sinan üzerine baþka kaynaklar da ortaya atýlmýþ ama ferman bulunamadýðý için kuþkuyla karþýlanmýþtý. Eskilerin ‘‘cihanþumul'' yani uluslararasý bir þöhrete sahip diye adlandýrdýðý bir mimar hakkýnda, ‘‘evine izinsiz su almýþtýr, yaptýðý çeþmeye aldýðý su usulsüzdür, cezalandýrýlmalýdýr'' diye bir þikayetin yapýlmýþ olmasý çoðu kiþiye pek inandýrýcý gelmemiþti.

Kaldýrýmcýlarýn þerri

Dr. Uðurlu'nun çalýþmasýna ve diðer kaynaklara göre þikayeti yapanlar, Sinan'ýn iþ vermediði mimarlardý. Aslýnda, bir fermanla Sinan'ýn yargýlanmasýný buyuran Sultan Murat, 1564'te kayda geçirdiði bir baþka fermanla Mimarbaþý'nýn yargýlanmasýna giden yolu açmýþ. Sultan Murat bu fermanýnda, Sinan'ý, Osmanlý mülkünün bulunduðu uçsuz bucaksýz topraklarda tek yetkili mimar olarak atamýþ ve ona geniþ yetkiler vermiþti.

Matematik ve geometri konusunda engin bir bilgiye sahip olan, tüm yapýlarýný anti sismik bir temelde kuran Mimar Sinan, mesleki dalda yapýlan hatalara karþý çok hassas davranmasýyla da ünlüydü. Yanýnda çalýþmaya layýk gördüðü mimarlara, ‘‘Unutmayýn mimarlýk bir nevi tabiatla inatlaþmaktýr. Bina ettiðiniz her yapýnýn altýna sýðýnan insanýn, ona Allah tarafýndan verilen en büyük hediye olan hayatýndan sorumlusunuz'' demiþti. Bunu dedikten sonra, sorumsuz davrananlarý asla affetmemiþ, önemli yanlýþlar yapanlarý mimarlýktan men etmiþti. Sinan'ýn mimarlýktan aldýðý meslek erbabýna o dönemde ‘‘kaldýrýmcýlar'' denilmekteydi. Çünkü, meslekten men edilme sonrasýnda sözkonusu mimarlarýn elindeki, gökkubbeyle yeryüzünü birbirinden ayýrma yetkisi alýnmýþ oluyor, böylece onlara sadece kaldýrým döþeme iþi kalýyordu!

Kaldýrýmcýlardan bir kýsmý kendilerine verilen cezayý sineye çekmiþ, bir kýsmý ise hayatlarýný Mimar-ý Hassa'nýn yani Sinan'ýn açýðýný bulmaya adamýþtý. Titizliði, dürüslüðü ve kadirþinaslýðýyla ünlü Sinan, kaldýrýmcýlarýn aradýðý bu fýrsatý hayatýnýn sonuna doðru onlara kendi elleriyle sunmuþ. Sultan Murat'ýn babasý Sultan Süleyman, Sinan'a saðlýðýnda bir çeþme inþa ettirmiþ. Aradan uzun yýllar geçtikten sonra Sinan, bu çeþmenin bitiþiðinde kendisine bir ikametgah yaptýrmýþ. Bitiþiðindeki çeþmenin oluðundan boþa akýp giden suyu küçük bir boru ile kendi evinin çeþmesine akýtmýþ.

Doðrudur, Kadý Efendi

Aslýnda Sultan Murat'tan isteseymiþ tabi ki evinin çeþmesine izinli su alabilirmiþ ama yanýnda boþa akýp giden suyu görünce basireti baðlanmýþ. Üstelik bir de evinin çeþmesinin arka kýsmýna su haznesi yapýp suyu depolamýþ ve günde üç defa bu sudan çeþmenin önündeki yalaða su doldurup, hayvanlarýnýn içme suyunu karþýlamýþ. Olay anýnda saraya intikal ettirilmiþ ve Sultan Murat, Ýstanbul Kadýsý'na yolladýðý bir ferman ile Mimar Sinan hakkýnda derhal soruþturma açtýrmýþ.

Bu soruþturmanýn sonucunun ne olduðu hiçbir kaynakta belirtilmiyor. Fakat, Koca Sinan'ýn soruþturma sýrasýnda kadýya verdiði cevabýn aynen þöyle olduðu söyleniyor:

‘‘Doðrudur Kadý Efendi Hazretleri, doðrudur...''

Ýstanbul’un su sorununu çözmüþtü

Evine kaçak su çekmekle itham edilen Mimar Sinan, dünya mimarlýk tarihinde su kültürünün en önemli halkalarýndan biri olarak kabul ediliyor. Ýnþa ettiði köprü, sebil, hamam, çeþme, þadýrvan ve sarnýçlarýn büyük bir bölümü hala ayakta olan Sinan, susuzluktan kýrýlan Ýstanbul'u suya kavuþturmuþ. Kanuni Sultan Süleyman'ýn kendisinden kuraklýk sorununu çözmesini istediði Sinan, su havzalarýnda üç aylýk bir inceleme sonunda, su sorununun 10 yýllýk bir çalýþmayla çözüleceðini bildiren bir projeyle padiþahýn karþýsýna gelmiþ. Su yolu inþaatý 1554'te baþlayýp 1563'te bitirilmiþ. Sinan, iþini üstelik fazlasýyla verdiði süreden bir yýl önce tamamlamýþ. Mimarbaþý, suyu daðlarý, ovalarý aþýrarak Kýrkçeþme daðýtým tesisine kadar getirmekle yetinmeyip, kentin her yanýna çeþmelerle donatmýþ. Kýrkçeþme tesisinin açýldýðý sýcak temmuz sabahý Ýstanbullular, çeþmelerden gürül gürül akan suyun müziðiyle uyanmýþ. Uzun Kemer, Kovuk Kemer, Güzelce Kemer, Maðlova Kemeri (Üstte) ve Müderrisköy Kemeri yüzyýllara meydan okuyarak hala dimdik ayakta ve Ýstanbul'a su taþýmaya devam ediyor.

Alýntý

Bu dünya böyle nankör bir dünya iþte.Allah gani gani rahmet eylesin.
mezar taþýnda þöyle yazmaktadýr: ''geçti bu demde cihandan pir-i mimaran sinan''


--------------------
''...Korkulu günler bunlar.Kimse tek ýþýk yakmýyor.Bu gidiþle,gemilerin ýþýklarý görününceye kadar da yakacaklarý yok..Gemileri bekliyoruz...''
Go to the top of the pagePM
 
+Quote Post
Bu iletiye te?ekk?r edenler:

Konuya link ver...
Forum için... (BBCode)
HTML Kullaným...
Direk link...

Reply to this topicStart new topic
1 kullanýcý bu baþlýðý okuyor (1 Misafir ve 0 Gizli Kullanýcý)
0 üye:

 



RSS Basit Görünüm Tarih : 13.12.2019 - 05:19:42
.: Destekleyenler & Desteklediklerimiz :.
Seksenliyillar.Com | 80ler.Com | sinemabuyusu.com | Kingofcollectors | Seksenler.Forumotion | sekerkizcandy.com | Captano.net